Akademisyenler öncülüğünde matematik/fizik/bilgisayar bilimleri soru cevap platformu
2 beğenilme 0 beğenilmeme
1.2k kez görüntülendi
Serbest kategorisinde (21 puan) tarafından  | 1.2k kez görüntülendi
Öncelikle ilk olarak matematik ve korku kelimelerini yanyana kullanmamak gerekir. :)

Literatürde matematik korkusu diye bir kavram olduğunu ve bu konuda pek çok araştırma yapıldığını da bilmek lazım ki iki sözcüğü neden yan yana kullandığımızı anlayalım =)

Hiçbir şey yapılmamalı. 

4 Cevaplar

1 beğenilme 0 beğenilmeme

Bu korkuyu besleyen etkenlerin farkında olmak gerekir sanırım. Kolaylıkla gözlemlenebilen sebeplerden bir tanesi matematiğin gerçekten zor olması (ve öğrencileri zordan kaçmaya alıştıran kısayolcu, içeriği anlamadan cevaplar bulmaya alıştıran eğitim anlayışı) bir diğeri de pek çok öğrencinin matematikte başarısız olması. Öğrencilerin başarısız olmaya alıştıkları bir alandan korkmaları da, o alandan nefret etmeleri de çok normal. Bu konuda çok bilgili olmamakla beraber rahatlıkla yukarıda bahsettiğim iki faktöre de (özellikle ilk ve orta öğretimde) çok yanlış yaklaşıldığını söyleyebilirim. Şimdilik ilk kısmını yazayım.

Matematiği kolaylaştıracağız diye matematik anlamsızlaştırılıyor. Yani insanlara "sizin bunun neden ve nasıl yapıldığını anlamanız zaten imkansız (alt metin: salaksınız), onun yerine biz size yanıtları kolayca bulacağınız bir yöntem gösterelim" deniyor ve tabi ki bu yöntemlerin de neden ve nasıl çalıştığı ile ilgili hiç bir şey anlatılmıyor. Bu yaklaşım hızla gerçeklerden uzaklaşıyor, çok yetenekli öğrencilerin bile işleyiş ve düşünüş biçimlerini anlaması imkansız hale geliyor. Bu öyle bir noktaya gelmiş durumda ki, sadece Türkiye'de değil gelişmiş bazı ülkelerde bile, bırakın öğrencileri öğretmenler bile matematiğin içeriğini anlamıyor. Bu yenilgiyi baştan kabul eden, matematik zor o yüzden anlamaya değil anlamaktan kaçınmaya çalışalımcı, yaklaşım matematik eğitiminin en zayıf noktası. İşin kötüsü bu köklü bir sorun, pek çok eğitimci bu yaklaşımı farkında olmadan savunuyor, pek çok öğretmen kendisi de matematik bilmediğinin farkında değil. Eğitim şart ama önce eğitimcilerin eğitilmeleri şart.


Daha da var. Buna geri döneceğim.

(1.8k puan) tarafından 
0 beğenilme 0 beğenilmeme

Matematiksel düşünme kritik dönemlerde sağlıklı bir şekilde verilir, çocuğun özgüveni ve başarı duygusu pekiştirilirse matematiğe olan ilgisi ve anlama kapasitesi artacaktır.

Bizim gibi toplumların en büyük sorunu: insanları daha küçük yaşlarda tek tipleştirmek, sınıflandırmak ve yarıştırmak.Bu da bir çok kişide düşünme aşamalarını geliştirmemekte ve ayrıca başarısızlığında normal bir şey olduğunu ve zamanla başarabilinecek duruma gelineceğinin anlaşılmasını güçleştirmekte, panik ve stresi artırmaktadır.

Matematik zor bir derstir, emek ister, düşünme ve keşfetme duygusu önemlidir. Onu şirin göstermek için özünden uzaklaşıp, basitleştirmeye gerek yok. Önemli olan her türlü durumun dayanağını ve ispatını öğrenciye hissettirmekten geçiyor. 

Anlayacağınız çok bütün bir durum. Bir devletin eğitim politikasıyla doğrudan ilişkili. Sistemin tamamen değişmesi ve öğrencinin keşfedeceği, yalnız ve matematikle baş başa kalabileceği,başarı ve keşfetme duygusunun geliştirilebileceği,süreç ağırlıklı, sosyal ve bedensel yöndende sağlıklı insanların yetiştirilebileceği ortamlar hazırlanmalıdır. 

Yapılan araştırmalar müzikle,satrançla,resimle ve sporla ilgilenen çocukların somut dönemden sonra soyut kavramları diğerlerine göre daha rahat anlayabildiklerini göstermektedir.

Bunlar dışında yapılan şeyler daha çok kişisel yaklaşımlar olur ve ulaşabileceğimiz öğrenci sayısı onların hazırbulunuşluklarıyla doğru orantılı olarak değişiklik gösterecektir.

(935 puan) tarafından 
0 beğenilme 0 beğenilmeme

Kendimce basit fikirleri pylsmak istedim korkudan once bence sevmeme var bir insan birseyi sevmesi icin onu yapabilmesi lazim yapamayan  ogrencilerin hepsinde sevmeme vr ilk once bakis acisini degistirmek gerek ki buda yogun bir cabadan gectigini dusunuyorm onun yapamadiklrinda elestirmek yerine daha guzel karsiliklrla cevp vermek devmli takip etmek lazmdir diye dusunuyorm birde ogretmenin kendini sevdirmesi dersin basit taraflarindan baslayarak onunda yapabilecegi seviyede seylerle yvas ilerletmek lazm  yoksa korku yerine sevmeme ve yapamadigi icin itici gozukme var bence. bizim gibi yapmadikca iyice uzerine dusup gulerce ugrsip mutlu olmuyor ogrenciler :) yaptikca mutlu oluyor ona yapabilecegini gostermek lazim 

(1.5k puan) tarafından 
0 beğenilme 0 beğenilmeme

    Matematikten korkuyu bir çok insan daha ilk okul yıllarında iken yaşamaya başlamaktadır. Bu korkuyu; özellikle de matematiğin vermek istediği anlayışı ve matematiğin asıl amacını tam olarak kavrayamamış öz güveni düşük olan öğretmenler yaratmaktadır. Öğrenim hayatında kendisi de matematikte başarısız olmuş aile fertlerinin ve çevredeki insanların da, bu konudaki kötü, olumsuz söylemleri, bu korkuyu daha derinleştirmektedir. Ayrıca ezberletmeyi öğretme zanneden temel anlayışın da bunda çok ama çok fazla etkisi vardır. Bu sonuçları itibariyle vahim olan korkuyu, ne yazık ki biz öğretmenler bilerek veya bilmeden yaratıyoruz.

    Peki çözüm ne? Öncelikle; ilk ve orta okul ile lise de matematik öğretmenliği yapmak üzere yetiştirilen öğretmenlerimizin, yetiştirildikleri yüksek öğretim kurumlarında (Eğitim Enstitülerinde, Eğitim Fakültelerinde, Fen Fakültelerinde ve Meslek Yüksek Okullarında ) "öğrencilerin matematikten korkutulmaması ve matematiğin sevdirilmesi" hususunda sık sık uyarılmaları ve bu arada kendilerinin de matematikten korkutulmadan yetiştirilmeleri gerekmektedir.

    Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan matematik müfredat programlarının içerik açısından, sıkıcı, ezberlemeye yönelik ve öğrencinin yaşına göre zor olmaması ve bir öğretim yılına çok fazla şey sıkıştırılmaması gerekmektedir.

    Halen görev yapan matematik öğretmenlerinin de konuları ezbere dayalı olmadan,anlamaya, kavramaya ve uygulamaya yönelik olarak işlemesi ve özellikle de ispat yaparak ve yaptırarak tam öğrenmeyi teşvik etmelidirler. Ayrıca öğrencileri aşan ve yıldıran ödevler vermemelidirler. Not ile yapılan değerlendirmelerde notu silah olarak kullanmamalıdırlar.     

    Öğretmen görevlendirmelerde öz güveni yüksek,deneyimli,kendisini yenileyen, konusuna hakim ve özellikle de öğrencilerin dikkatlerini çekebilen ve onlarda merak duygusu uyandırarak düşündüren, sorgulayan ve sorgulatan,davranışları ve giyimle öğrencilere örnek olan matematik öğretmenleri seçilmelidir. Böyle öğretmen bulmanın çok zor olduğunu biliyorum. Ama bu problemin üstesinden gelebilmemiz için de zoru başarmalıyız.

    Anne ve babaların da çocuklarına, özellikle de ödevlerin yapımında yol gösterici olmalarını, asla kalemi ellerine alarak ödevi kendilerinin yapmamalarını öneriyorum. Ayrıca, çocuğa öğretmenini asla kötülememelidirler. Yine ebeveyinlerin çocuklarına, gerek arkadaşları arasında  ve gerek sede çevrede matematiğe ilişkin olarak söylenecek olan asılsız karalamalara ve korkulara itibar etmemelerini, karşılaşılan zorlukların üstesinden ancak kendi çaba ve gayretiyle gelebileceklerini, hiç bir başarının asla tesadüf olmadığını yeterince anlatmaları gerekmektedir. Ayrıca çocuklarını kitap okumaya ve özellikle de matematikte başarılı olmuş Türk ve yabancı matematikçilerin hayatlarını okumaya heveslendirmelidirler.

    Ne yazık ki toplumumuzda matematik korkusu denilen bir olgu vardır. Bu korku olgusunun ne kadarlık bir sürede meydana geldiğini bilmiyoruz. Ama bu olgunun giderilmesi için gerekli ve yeterli bütün kararlar hemen bügünden başlanarak uygulansa bile, bu korku olgusunun giderilmesi için en az, oluşmuş olan korkunun oluşma süresi kadar bir zamana ihtiyacımız vardır. Keşke en son yapılan Milli Eğitim Şurasında,matematik korkusunun ortadan kaldırılması yönünde bir karar alınsaydı çok iyi olacaktı. Demek ki öğrencilerimizin matematikten korkusu ve bunun doğurduğu sonuçlar, belli ki yetkilileri hiç ilgilendirmiyor. Oyle olsaydı bu konuda bir adım atılırdı. 

    Ama ben;Osmanlıcanın öğrenilmesinden daha az önemli olan bu matematik korkusunun tamamen ortadan kaldırılmasına ilişkin çok önemli bir çözüm,çare biliyorum. Matematik dersinin her seviyede okul müfredatından kaldırılması(!)

     Sevgili öğrencilerimizin, saygın öğretmenlerimizin ve kıymetli velilerimizin; MATEMATİK ders olarak okutulduğu sürece, konunun önemine istinaden daha fazla gecikmeden, en azında yukarıda kısmen değinilen tedbirleri uygulamalarının, bu alanda biraz olsun yol alınmasını sağlayacaktır.

Sevgi ve saygılarımla...

 

(19.2k puan) tarafından 
20,284 soru
21,823 cevap
73,508 yorum
2,570,065 kullanıcı